Mars
Mars
ve Temel Sembolikleri
Mars Astrolojide önemli bir yer tutar. 3 burçta birden yöneticiliği vardır.
Bu sayfada Mars’tan bahsederken önce Mars için temel sembolikleri, sonrasında da Mars’ın yönettiği burçlarda nasıl etkiler barındırdığını sırasıyla inceleyeceğiz.
Temel Bilgiler
Astrolojide Mars;
Mundane Astrolojide Mars;
Özgür irade, motivasyon, itme prensibi çalışır hayatımızda istemediğimiz şeyleri çıkarmayla alakalıdır. İnisiyatif almak, risk alabilmek, harekete geçici enerjisiyle başlatmayı da temsil eder,
Öfke, satmak, engelleri aşabilmek, engellere karşı çözüm üretebilmek, cerrahi işlemler, kesme, kesici aletler, hasar verme ve yaralanmalar ile alakalıdır.
Kadın haritalarında hoşlandığımız erkek tipi gibi detaylar hakkında bizlere konularını bulunduğu ev burç açılarına göre yansıtır.
Casuslar, tehlike içeren meslekler, kas gücü ile efor sarf ederek iş yapanlar, kasaplar, sporcular, itfaiyeler, polisler, ameliyatlar ile ilintilidir.
Kanalizasyonlar, demir çelik piyasası, açık cephe savaşları, suç oranları, kaza oranları, katliamlar, suikastler, mafya, batıl inançlar ve satmak (itme) ile ilgilidir.
Mars’ın temel semboliklerini inceledikten sonra haritalarımızdaki etkilerini daha iyi kavramak adına yöneticiği olan Koç ve Akrep burcuna ve yücelimden yönettiği Oğlak burcuna göz atalım.
Koç Burcu ve Mars;
Akrep Burcu ve Mars;
Oğlak Burcu ve Mars;
Mars’ın Koç burcundaki atmosferine göz atacak olursak; doğanın canlandığı Bahar atmosferinde yaşamın ilk renkli gösterilerini izlediğimizi hatırlarız.
Güdüsel olarak başlatmak, itmek, harekete geçmek gibi çiğ bir enerji açığa çıkması söz konusu olur. “Başlamak” öne çıkar, sürdürmek ise buradaki konu değildir.
Mars’ın Akrep burcundaki atmosferine göz atacak olursak; her şeyin paylaşıldığı bu alanda eleme, temizleme, krizleri çözme gibi bazı gereklilikler hissedilir hale gelir.
Güdüsel olarak paylaşıma güven – güvensizlik, hayatta kalmak için neyin kalıp neyin gitmesi gerektiğinin tespiti ve çıkarma – eleme öne çıkar. Temizliğin tamamlanması ve bir sonraki genişleme (Yay) evreye hazırlık esastır.
Mars’ın Oğlak burcundaki atmosferine göz atacak olursak; burada Yücelim konusundan bahsetmemiz gerekecek. Ani ve büyük olaylar daha hissedilir hale gelecektir.
Koç ve Akrep’ten farklı olarak; işler parçaların bir araya getirilip sistematize uygulama sağlamasıyla, teknolojik aksamlarla (makine), her anlamda organize, planlı, kuralına kaidesine göre çalışacaktır. Sürdürülebilirlik önem kazanacaktır.
Koç Burcu
ve Mars Örnekleri
Akrep Burcu
ve Mars Örnekleri
Oğlak Burcu
ve Mars Örnekleri
Örneklerdeki kişileri enerjilerini hangi alanda Koçvari harcadıkları (yukarıdaki Koç özelliklerini düşünün) anlamında inceleyelim.
- Émile François Zola, 1880’de edebiyata yeni giren natüralizm akımına öncülük eden Fransız yazardır. (Natüralizm = Sadelik, direktlik, yalınlık alanında yazılara enerji harcamak) Kendisi aynı zamanda döneminde haksız yere yargılanan bir yüzbaşı’nın hakkını savunmak amacıyla dönemin Fransa devlet başkanına hitaben “İtham Ediyorum” başlıklı bir makale yazmış ve sonucunda bir süre Londra’ya kaçmak zorunda kalmış (Başkasının da kahramanı olma/savunma). Sonrasında bu hareketiyle ulusal kahraman haline gelmiş. Ayrıca çalışma hayatında da bireysel girişimlerinin (yazarları bir araya toplayarak natüralizm çalışmalarına ön ayak olmak, bitirme sınavını veremeyip serbest çalışmaya geçmesi, bir yayınevine en alt düzeyden girip sonradan başına geçmek gibi) olduğu da bilinir. (Bkz; https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%89mile_Zola)
- Franz Peter Schubert avusturyalı bir bestecidir. Yaklaşık 600’ün üzerinde lied, 9 senfoni (ünlü “Bitmemiş Senfoni“nin de içlerinde bulunduğu), operalar, çok sayıda oda müziği ve piyano parçaları bestelemiştir. (Enerji bir yere sürekli kanalize olmuş, doğal antisya etkisiyle de tekrarları görebiliyoruz) Franz Peter Schubert’in genç yaşlardan beri pek çok yerde performans sergilediğini (girişimcilik, bireysellik, fazla enerji harcamak) ve oldukça hızlı üretim yaptığını (hız, serilik ama hızdan kaynaklı özen eksikliği de) hayat hikayesindeki detaylardan görebiliyoruz. (Bkz; https://tr.wikipedia.org/wiki/Franz_Schubert)
- Edgard Félix Pierre Jacobs, daha çok Edgar P. Jacobs kısa ismiyle bilinen Belçikalı bir çizgi roman yaratıcısıydı. Onu ünlü yapan grafik roman dizisi Blake ve Mortimer ile yaptığı işbirlikleri sayesinde, Fransız-Belçika çizgi roman hareketinin kurucu babalarından biri haline geldi (Enerji “çizgi” yani faaliyeti üzerineydi, kendisinin Mars’ı Koç olduğu gibi ayı da Başak’tır. Buradan aldığı antisya etkisiyle “sürekli el becerisi” faaliyeti gösteriyor olmasıyla açıklanabilir.) Koç burcunun “neşe” ile bağı da vardır ve bu çalışmaların İngilizcede karşılığı “comic” yani “eğlenceli bir hikaye anlatan kutulardaki bir dizi çizim” dir. Gençliğinde de ticaret okulundan mezun olduğu ama “asla bir odanın içinde çalışamam” dediğini hayat hikayesinden okuyoruz. Ayrıca yine diğer örneklerde olduğu gibi bireysel (Koç) girişimcilik (Mars) (resim, müzik, drama, dekorasyon, figüranlık) etkisinin olduğunu pek çoğunu sürdürmediğini de görebiliyoruz. (Hayat hikayesi için bkz; https://en.wikipedia.org/wiki/Edgar_P._Jacobs)
Ek olarak;
- Clint Eastwood da Amerikalı sinema oyuncusu, yönetmen, yapımcı, bestecidir. Bu güne kadar, 60’tan fazla film ve TV yapımında oynamış, 30 film yönetmiş, 25 filmin yapımcılığını üstlenmiş, 10 filmin müziklerini bestelemiş ve soundtrack’lerine imza atmıştır. Oynadığı karakterler içinde “başına buyruk polis memuru”ndan tutun da pek çok “eril” figür vurgusu vardır. Girişimlerinden anlayacağımız üzere kendi sektöründe pek çok alanda “lider” olarak tanınmış bir kişidir ve kendi zamanının “erkekliğin kalıcı bir kültürel simgesi” haline gelmiştir. Yine tıpkı diğer hikayelerde olduğu gibi gençliğinde bireysel girişimcilik (Eastwood, cankurtaran, kağıt taşıyıcı, bakkal memuru, orman itfaiyecisi ve golf yardımcılığı) hikayeleri olduğu da bilinir. (Hayat hikayesi için bkz; https://en.wikipedia.org/wiki/Clint_Eastwood)
- Jeffrey L Dahmer son zamanlarda “en azından bizim jenerasyonumuzun” Netflix’ten öğrendiği “bir seri katildir”. Tanıştığı “genç erkekleri” parçalayarak dürtüsel olarak öldürmesi anlamında dünya çapında yankı uyandırmıştır. Kendisinin Ay’ı Koç (Mars’ı da Koç) burcunda açısız bulunmaktaydı ve Güneş ve Merkür’ü İkizler’deydi (dualistik doğa, yüzeysel iletişimle insanları kandırma). Neyi parçalıyordu; İnsan etini (Venüs’ü Boğa). Ayrıca suç literatürüne Milwaukee Yamyamı olarak geçmiştir. (Hikayesi için bkz; https://tr.wikipedia.org/wiki/Jeffrey_Dahmer)
- Yine belirteceğimiz gibi, Mesleklere farklı bir kombinasyondan bakmamız gerekecek, haritanın bir bütün olduğunu unutmadan sadece “Mars’ın Koçvari doğasına” örnek vermek istedik. Diğer gezegenlerde ve burçlarda farklı noktaları da bu hesaba katıyor olacağız.
Örnekleri Mars Akrep burcu yerleşimi (yukarıdaki Akrep burcu özelliklerini düşünün) kapsamında inceleyelim.
- İlk örneğimiz bir Suç vakası olacak. Jürgen Bartsch (doğum adı Karl-Heinz Sadrozinski ; 6 Kasım 1946 – 28 Nisan 1976), yaşları 8 ile 13 arasında değişen dört çocuğu öldüren ve on beş yaşındaki bir çocuğu öldürmeye teşebbüs eden Alman bir seri katil olarak tanınıyor. Bu adamın davası, Alman yargı tarihinde, şiddet içeren bir çevreden gelen sanığın ceza derecesini belirlemek için psiko-sosyal faktörlerinin kullanıldığı ilk vakaymış. Burada annesinin doğumdan sonra öldüğü, zaten gayrimeşru doğduğu, ilk dönemlerinde hemşireler tarafından bakıldığı, sonradan evlatlık edindiği ailede psikolojik rahatsızlıkları bulunan kişiler tarafından tacize uğradığı ve ilk cinayetini 15 yaşında işlediği gibi bilgiler yer alıyor. Mars Akrep’le gelen pek çok sembolizmayı (cinsel açıdan hürriyetinden yoksun bırakılarak hem zarar görme hem zarar verme – psikolojik ve dürtüsel davranışlar hatta ölümün-survivor’ın kıyısı Mars 29 derece) anlayabiliyoruz. Burada Mars Akrep’in herşeyi tehdit olarak algılayan doğasının yanısıra AA Ratingli haritada Ay’ı Koç’ta (dürtüsel bakıcı ya da anne yokluğu), Güneş’i Akrepte (hayat derin dönüşümler ve tabular alanı) bir karakter görüyoruz. Jüpiter de Güneş tarafından yakılmış, Güneş aynı zamanda Satürn’e kare (Baba figürü yok ya da sağlıksız). Herşeye rağmen yine survive etti, 10 yıl çocuk tutukluluğu seviyesinde ceza aldı, sonra psikolojik tedavi gördü. Hatta evlendi de. Cezası da hadım edilmeye döndürüldü, hadım edilirken aşırı doz anesteziden öldü. (Hem Mars 29 derece, hemde Güneş – Satürn karesi yoksunluk – hayatın blokları ve Satürn’ün uyuşturucularla da bağı var.) Gördüğümüz gibi haritada sürekli benzer sembolikler kendi potansiyellerince hayatı boyu devam edip durmuş. İncelemek isteyenler için bu data Solar Fire’da mevcut. (Hayat hikayesi için bkz; https://en.wikipedia.org/wiki/J%C3%BCrgen_Bartsch)
- Mars Akrep’i bir başka açıdan (Kriz yönetmek, daha büyük verim için köklü dönüşümler yapma riskine girmek ve gerçeği ortaya çıkarmak) inceleyelim. Sir Hugh Greene‘den bahsedelim. Sir Hugh Carleton Greene (15 Kasım 1910 – 19 Şubat 1987) bir İngiliz televizyon yöneticisi ve gazeteciydi. 1960’tan 1969’a kadar BBC’nin genel direktörlüğünü yaptı. Meslek yöneticileri Ay ve Satürn Boğa’da ve Retro bu bir nevi realite ve güç odakları ile ilgili (neyse o mantığı, temel sosyal güven sistemi oluşturma, baskıya direnç geliştirme) olarak yorumlanabilir. Eğitimi de klasik moderasyon ve İngiliz dili üzerineymiş. Karşısındaki Jüpiter, Mars, Güney Düğüm, Venüs ve Güneş ile risklere rağmen yalan haber yapmamak, baskıya tehlikeye rağmen direnmek, kriz yönetmek, gerçeği aydınlatmak, şüpheleri temizlemek arındırmak gibi çıkarımlar yapabiliriz. Kaldı ki önceki işlerinde savaş sebebiyle işinden geçici olarak ayrıldığı ve bir süre istihbaratta pilot subay olarak görev aldığı da belirtilmiş. Adam hayatı boyunca ya canının ya da işindeki rekabetinin survivor’ını yaşamış. Bütün bu hikayenin neden böyle geliştiğini bu bilgi daha çok açıklayacak sanırım. National Biography’den Colin Shaw; Sir Hugh Greene’in Nazilere doğrudan tanık olduğunu ve vicdanen çok derinden etkilediğini söylemiş. Ve şunu eklemiş “Nazilerin yaptıkları onu öyle etkiledi ki hayatının geri kalanı boyunca ‘hoşgörüsüzlükten ve özgürlük kaybının yol açtığı karakter bozulmasından nefret etti’. Güneş Akrep’te Venüs ve Merkür’ü yakarken, diğer yandan da karşısına yerleşen Ay – Satürn Boğa karşıtlığına köprü oluşturuyor. Bunun etkisini şöyle açıklayabiliriz; “kişinin vicdani muhasebesi olduğunu, iki ucu da görüp farkındalık kazandığını ve her türlü riske rağmen kendi yargılarından ve değerlerinden vazgeçmediğini” anlıyoruz. Mars ve Jüpiter Akrep’le de risk olsa da yine basın – yayın alanında idealist olduğunu ifade edebilir. Hatta tüm saldırıları çürütmekten enteresan bir zevk aldığı ve hep yeni bir krizi keyifle beklediği söyleniyor. En özet bilgi de hem BBC’nin hem de yayıncılık anlamında bütün bir ülkenin bakışını değiştiren (çirkin, konuşulmayan, korkulan ve tabu sayılan ama gerçek şeyleri de gösterdiği ve bir şeyler için risk almaktan korkmadığı için) “Reformist” bir figür olarak tarif ediliyor. Yazsam sabaha kadar yazarım ama burada daha detaylı bilgi almak isteyenler link bırakarak noktalıyorum. (Bkz; https://en.wikipedia.org/wiki/Hugh_Greene)
- Bir tane de Tıbbın gelişimi ve şifa arama alanından örnek verelim. Josef Leopold Auenbrugger veya Avenbrugger (19 Kasım 1722 – 17 Mayıs 1809), bir teşhis tekniği olarak perküsyonu (ritimli vuruşla muayene) icat eden Avusturyalı bir doktordu . Bu keşfin gücüyle modern tıbbın kurucularından biri olarak kabul edilir. Kulağını hastaya dayayarak ve göğse hafifçe vurarak , altta yatan doku ve organların yoğunluğunun değerlendirilebileceğini (Venüs Oğlak; fizik beden sisteminde bilimi kullanma ya da fizik beden mekaniğinde teşhisler yapma) keşfetti. Bu vurmalı teşhis tekniğinin kökeni, babasının otelinin mahzenindeki şarap fıçılarının seviyesinin test edilmesinden geliyordu. Bakın ne kadar ilginç ki Şarap yapımındaki fermantasyon süreci de Ay ve Akreple alakalıdır. Bu yöntemle kalbin ana hatlarını çizmeyi başarmış (Mars’la beraber Güneş de Akrep; görünenin altındakini ortaya çıkarmak; Güneş zaten kalp, Burada Neptün Chiron sekstili de var; şifa için hipotez kurma – ve bunun Neptünsel etkiyle sonradan kuşaklara aktarılıyor oluşu). Tarihte ilk kez bir doktor, önemli bir hastalık belirtisini nispeten doğru ve nesnel olarak belirleyebiliyordu (Merkür, Jüpiter, Satürn ve Güney Düğüm Yay; Literatüre geçen toplumsal kabullü bilgi uzmanı, Oğlak Venüsü yansımasıyla da bu bilgi “bilimsel” ve insan bedeninin mekaniğine ait). Bulgularını bir kitapçıkta yayımladı ama kimse buna pek aldırış etmemiş bu da yine şüphe uyandırma gölgesi açısından örneklenebilir. 10 yıllık çalışmasının ardından (pes etmemek), sıvı enjeksiyonu yaparak perküsyon tanısıyla bu sıvının doğru çıkış yerini hesaplamış. Literatüre’e Auenbrugger tanısı olarak geçmiş bir bulgusu da vardır. Sonraki çalışmalarını da Tüberküloz’a ayırmış. Tüberküloz da bildiğimiz üzere hava yoluyla bir bireyden diğerine yayılan, bulaşıcı bir akciğer hastalığıdır. Bir kişi aktif verem hastalığı geliştirdiğinde (nefes – partikül, virüs), hastalığın öksürük, ateş, gece terlemesi veya kilo kaybı gibi belirtileri ve semptomları aylarca sadece hafif seviyede görülebilir. Yani mikroplar sonraki aşamada genel bağışıklık (Mars) mekanizmasına saldırır ve çoğu zaman uzun süreli ve sinsi ilerler (Akrep). Kendisinin Kuzey Düğümü İkizler’de (nefes, partikül) , Yöneticisi Merkür de Jüpiterle (yayılmacı partikül) beraber Yay’dadır, yine Uzmanlık alanını gösteren Satürn’de (uzmanlık) Yay’dadır ve yukarıda bahsettiğimiz gibi Venüs Oğlak’la (fizik beden sisteminde bilimi kullanma ya da beden mekaniğini inceleme) yansırlar. Yani uzmanlık alanı bile yine harita potansiyellerinin tekrar eden vurgularını gösteriyor. (Daha da detay istiyorsanız bkz; https://en.wikipedia.org/wiki/Leopold_Auenbrugger) (Ps: Ayrıca Solar Fire’da B ratingli haritası mevcut, Ay’ı ve Yükselen de dahil evleri belli değilmiş gibi düşünüp inceleyebilirsiniz.)
Ek olarak;
- Yine belirteceğimiz gibi, haritanın bir bütün olduğunu unutmadan olabildiğince “Mars’ın Akrep doğasına” örnek vermek istedik. Diğer gezegenlerde ve burçlarda farklı noktaları da bu hesaba katıyor olacağız.
Öncelikle bir gezegenin bir burçta yücelmesi kavramına açıklık getirelim. Yücelimdeki bir gezegen aniliği, benzersizliği, bir durumun en üst oktavında olma halini, gerçekten yücelmeyi anlatacaktır.
Örneklerdeki kişileri “hangi tarzdaki aksiyonlarıyla” tanıyoruz? Aşağıda Oğlak burcu Mars’ı için örnekler verelim.
- Walt Disney (5 Aralık 1901 – 15 Aralık 1966) bu anlamda güzel bir örnek. Öncelikle Mars hangi alanda enerji harcadığımız, neyi nasıl yaptığımızı, hangi alanda aktif olduğumuzu gösteriyor diye hatırlatma yapalım. Walt Disney ne yapıyordu diye sormalıyız. = Çizim, İllüstrasyon, sektörüne ait pek çok teknolojik gelişmenin denemesini ve tanıtımı, Oğlak’ın sesle – bilimle ilgisiyle birlikte kendi işinin ses ve prodüksiyon geliştirmelerini yapıyordu. Hareket nedir; animasyon (Mars). Bilimsel yanı nedir (Oğlak) ; her türlü mekanik aksamın (Mars) bir arada çalışması Oğlak (ses sistemi, görüntü sistemi, yansıtma sistemi vs), Nasıl yapıyordu? Hırslı, mükemmel işleyişe takıntılı, yüksek standartlı, ipin ucunu bırakmadan, hem kendinden hem herkesten aynı prensibi bekleyerek. Başka yönleriyle de incelemek isterseniz Yay Güneş’i, Akrep Merkür’ü, ve Oğlak’ta stelyumu olduğunu hatırlatmam gerek. (Hayatı hakkında bilgi için bkz; https://en.wikipedia.org/wiki/Walt_Disney)
- Ay Burcu’nun Yengeç oluşu sebebiyle Yengeç burcu kısmında kısıtlı olarak ABD’nin 26. Başkanı Theodore Roosevelt’ten bahsetmiştim. Burada Mars Oğlak kısmında da bahsedelim. Amerikalılara göre kendisi oldukça önemli bir figürdü. Öyle ki hem iç hem de dış politikalarla kendi ülkesinin çehresini değiştirdiği, halk içinde “kahraman” olarak görüldüğü söylenir. Ama yine Mars ile Roosevelt aslında ne yapıyor diyeceğiz. Spor yapmış, Askerlik yapmış, Kamu Hizmeti yapmış, Polis Memurları Kurulu başkanlığı yapmış, Savaşa gitmiş – kazanmış, devlet adamlığı (valilik, senato başkan yardımcılığı,başkanlık), işçi ve köylüler için organize sanayi çalışmaları yapmış, Panama Kanalını açtırmış, donanma çalışmaları yapmış ve ABD donanmasını en yüksek gücüne getirmiş. Saydıklarımdaki hırsa, disipline, çabaya, sistem kurmaya, bilime askeriye konularına ve faaliyetlerine bakın. Zaten devlet kendi kendine işleyen bir sistem olarak çok Oğlak. Mars da devlet faaliyetlerini her yönüyle açıklıyor. Enerji burada harcanıyor, her gün bu işlerle uğraşıyor. İlginç bir haritası var. İnternette araştırırken bazı kesimlerin de kendisinden “Irkçı” olarak bahsettiğini de belirtmemiz gerek (Ay Yengeç – Irkçılık). Ek olarak bundan da bahsedelim; ABD’nin meşhur Rushmore dağında heykeli olan 4 Başkan’dan biridir. Gelmiş geçmiş en başarılı başkanlardan biri olduğu kabul edilir (Azmi siz düşünün). Sırf bu heykel meselesinden bile kendi devleti (Oğlak) tarafından icraatlarının (Mars) onurlandırılmasını görüyoruz. (https://en.wikipedia.org/wiki/Theodore_Roosevelt)
- Bir Mars Oğlak örneğini de tarihin tozlu sayfalarından (en sevdiğim alanlardan) verelim. İngiliz Kraliyet ailesi mensuplarından; I.Mary. İspanya Kraliyet aile kayıtlarına göre İspanyol Aragonlu Catherine’den doğma ve tarihin en çok evlenen krallarından VIII.Henry’den olma I.Mary, hayatı boyunca devlet (o zaman krallık – siyaset yani aslında – Oğlak) çalkantılarında hayatı için mücadele (Mars) etti. Tudors’u izlediyseniz genel çerçeveyi anlamışsınız. Önce babası annesini boşamak uğruna afaroz edildi, sonra kendisi gayrimeşru ilan edildi (Güneş’i Balık – Ay’ı Başak; parçalanan, aile yapısı, hedef ve ihtiyaçların zıtlığı, iç dünyada hep dualite). Babası ölene kadar da siyasi anlamda hayatta kalmak ve hakkını korumak için her türlü mücadeleye girdi ve ona yapılan zorbalığa katlandı. Sarfettiği eforu ve gösterdiği dirayeti (Mars Oğlak) düşünün, hem ruh hem de beden sağlığını da etkilemiş. Sonrasında da koyu katolik (Güneş zaten Balık bi de Jüpiter Yengeç yüceliminde Retro inanç, Satürn Yay-uzmanlığı yada yozlaşmış din ve siyaset) bir kraliçe olarak cidden Güneş Balık’ı (acımasızlık gölgesi) ve Mars Oğlak’ıyla (hırs) soğukkanlı bir şekilde acaip kanlı olaylara imza attı. Baş kestirdi, insan astırdı, yaktı. Burada kontrol altında tutmak için her türlü sistemsel (Oğlak) direnci ve aksiyonu (Mars) sonuna kadar (yücelimle gelen aşırılık efekti) kullandığını görüyoruz. Kanlı Mary lakabı olduğunu unutmayalım. Kan da Marsla ilgili – yine yücelimsel efekt. Çünkü birine lakap takarken onunla ilgili en spesifik şeye odaklanırsınız. Mary ne yapmış = Çok kanlı icraatlar yapmış. Oğlak’ta cinsel aşırılıktan ve mesafeli tavırlardan bahsetmiştik. Burada İspanya Prensi Philip ile sadece siyaseten evlendiğini, defalarca varis yapmayı denediklerini, bir süre sonra bu düşüklerin sağlığını gitgide bozduğu ve kocasının onu terkettiğini de görüyoruz. Tarihçilerin yazdıklarına göre de bir Kraliçe’den çok bir Kral azmi ve hırsı taşıdığı söyleniyor, Mars Oğlak (+Güneş Balık da tabi) bu harita için fazla eril bir aksiyon tarzı olarak algılanmışa benziyor. (Daha fazla incelemek isterseniz bkz; https://en.wikipedia.org/wiki/Mary_I_of_England)
- Bir Dünya Astrolojisi örneği daha; 2008 yılında İsrail kuvvetleri, Gazze’de “tüm dünya gözünde savaş suçu işlerken” Mars henüz 0 derecede Oğlak’a girmişti. Enteresandır ki Savaş Tanrıçası Venüs önlenemez toplumsal hareketleri anlatan Kova burcunda – olayı küreselleştirecek Neptün’le kavuşuyordu. Ay, Güneş, Merkür, Jüpiter ve kuşaksallardan Plüto zaten hali hazırda Oğlak’taydı, ama Mars da Oğlak’a girince (yücelim efektinin ani ve büyük olay yaratan vurgusu) bölgede 1967’den beri eşi benzerine rastlanmayan en kanlı hava saldırısı (Jüpiter Oğlak) yaşanmış. (Gazetelerin yalancısıyım. Bkz; Saldırı Kronolojisi – Milliyet ) Oğlak stelyumunu inceleyelim. Jüpiter Oğlak (organize ordu, hava saldırı teknolojisi) + Merkür Oğlak (çok çeşitli teknolojik silahlar ve bunların mobilize oluşu, savaş konuşmaları + taktikleri) + Ay Oğlak (devlet/savaş tarafından can, mal anlamında mağdur edilen halk) + Güneş Oğlak (Hedef siyasi ve hakimiyetsel üstünlük) + Mars Oğlak da gelince savaşın başlatılması ve uygulanması. Oğlak stelyumunun yanında Venüs’le Neptün’ün Kova’da buluşması da iki ırkın “ayrılıkçı bir doğa taşıyan” savaşının global çapta her evin televizyonunda kadar gelmesine sebep oldu. Hızımı alamadım haritanın yükseleni de Koç burcunda, siyasetten asla anlamayışım biraz da aslında global siyasi olayların arkasında ne olduğunu asla kimsenin net olarak söylememesinden sebep olsa gerek. Yükselen Koç’a bakıp olay nedir diye düşündüğümüzde; aniden başlayan dürtüsel bir saldırı olarak düşünülebilir. Tabi arka planda aslında belli bir kesim tarafından arzu edilen toplumsal şartlar için (Venüs Kova) tabanı oluşturulmuş (Oğlak stelyum) bir planın bir taş atma (Yükselen Koç) bahanesiyle tüm ezici gücüyle (Mars Oğlak yücelime girmesi) başlaması gibi de düşünebiliriz.
- Genel bilgi; Şüphesiz Oğlak burcunu yücelimsel yöneten Mars yerleşimi ve etkilerine verilebilecek sayısız örnek mevcuttur. Sizler de bu yerleşimin doğasını anlamak için yukarıdaki açıklamalardan örnek alarak başka haritalarda gözlemleyebilir ve fikir üretebilirsiniz.
Önemli Not
Bu yazılar “Neo Klasik Astroloji” ekolü esasları baz alınarak yazılmıştır. Eğer sizler de bu ekol hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız Astrolog yazarlarımızın mezun olduğu Astroloji Akademisi kitap ve yayınlarını www.astrolojiakademisi.com‘dan inceleyebilirsiniz.